..

31 Ekim 2016 Pazartesi

Balkabağı Tatlısı


  Balkabağı tatlısını ben akşamdan şekerleyip, sabaha tencerede pişiriyorum. Ardından biraz fırınlıyorum. Siz isterseniz sadece fırınlayabilir yada sadece tencerede pişirebilirsiniz. Fırınlanmış balkabağı tatlısı daha karamalize olduğu için ben böyle seviyorum.
  Eminim çoğunuz yapıyordur bu tatlıyı, ben blokta da yerini alsın rengiyle gözleri şenlendirsin istedim.
Malzemeler;

  • 1,5 kg ayıklanmış doğranmış balkabağı
  • 3,5 su bardağı şeker (isterseniz şeker oranını azaltabilirsiniz)
  • isteğe göre tarçın kabuğu (ben kullanmadım)
  • üzeri için ceviz

Yapılışı;
  1. Balkabaklarını yıkayıp geniş bir tencereye diziyoruz. Üzerine şekeri düzgünce döküyor ağzını kapatıp bir gece bekletiyoruz.(Bu şekilde çok sulanıyor siz isterseniz birkaç saat de bekletebilirsiniz)
  2. Tencereyi ocağa alıp önce yüksek sonra kısık ateşte balkabakları iyice yumuşayıncaya kadar pişiriyoruz.
  3. Balkabakları pişince fırın kabına alıyor, biraz şerbetli suyundan ekliyor 170 derecede hafif kendini çekinceye kadar pişiriyoruz.
  4. Ilıyınca yada soğuyunca (nasıl severseniz) üzerine ceviz, fıstık içi, yada hindistancevizi veyahut tahinle servis ederebilirsiniz.
Not; Ben bir gece beklettiğim için su ilavesi yapmıyorum. Kendi suyunda pişiyor. Bana göre bu ölçü kabağa bu ölçü şeker fazla geldi, fakat yiyenler tam tadında olmuş dedikleri için ölçüyü 3,5 su bardağı olarak vermekte sakınca bulmadım. Afiyet olsun...




18 Ekim 2016 Salı

Tas Kebabı


   Tas kebabı servisi ve görselliği hem de lezzeti açısından misafir sofralarınıza da çok yakışacak bir ama yemek.
   Eti ayrı pişiriyorsunuz, pirinci kavurup kenarlara alıyorsunuz, ortasını açıyorsunuz, büyükçe bir kasenin içine yerleştirdiğiniz fazla suyunu aldığınız etinizi kaseyi ters çevirerek tencereye yerleştiriyorsunuz. Zaten adı da bu tastan geliyor. Pilavın suyunu da verdiğinizde geriye pilavın pişmesi kalmıştır.
   Servis ederken biraz pilav biraz da etinden kepçenize aynı anda alıp güzel ve kolay servis yapıyorsunuz. Burda dikkat edilecek bence tek püf noktası eti önceden iyice pişirmek ben bunun için düdüklü kullanıyorum her zamanki gibi. Yapacaklara şimdiden kolay gelsin, sizin de beğeneceğinizi umuyorum.


Malzemeler;

  • 750 gram  dana eti
  • 2 yeşil biber
  • 2 adet kırmızı biber
  • 1 büyükçe soğan
  • 2-3 adet domates
  • karabiber, kekik, tuz
  • 1/2 yemek kaşığı kadar salça 
Pilavı için;
  • 2 su bardağı ılık suda ıslatılmış pirinç
  • 4 su bardağı sıcak su (pirincinizin özelliğine göre her zamanki pilav ölçünüzde kullanın suyunu)
  • tuz, yağ

Yapılışı;
  1. Eti düdüklü tencerede üzerini geçecek kadar su ekleyerek biraz da tuz katıp, 40 dakika pişiriyorum.(siz eğer kuzu eti kullanacaksanız daha kısa sürede pişirebilirsiniz, pişme süresi etinizin özelliğine göre belirleyin)
  2. Kuru soğanı doğrayıp biraz sıvıyağda öldürüyoruz, üzerine istediğimiz boyda doğradığımız biberleri ekliyoruz, en son domatesleri ekleyip biraz salça ve tuz ekliyoruz. 
  3. Düdüklüden çıkardıktan sonra fazla suyunu bir kaba süzüyoruz. (bunu pilav için kullanabilirsiniz)
  4. Hazırladığımız sebzeleri ete ekleyip birlikte biraz kavuruyoruz, baharatlarını da ilave edip, ılımaya bırakıyoruz.
  5. Pirinci kasemizin kapattığımızda sorun çıkarmayacağı bir geniş tencerede sıvıyağla iyice kavuruyoruz,tuz ekleyip pirinç tenceresini kenara alıyoruz. Pirinçlerin ortası boş kalacak şekilde kasenin büyüklüğünde tencerenin ortasını açıyoruz. 
  6. Etleri genişçe bir kaseye alıp suyunu süzdürüyoruz, bu kaseyi tencerenin içine ters çevirerek kapatıyoruz. (bu esnada üzerine bir ağırlık koyma imkanım olsaydı, etlerin rengi pirince geçmeyecekti, sizin isterseniz bunu deneyebilirsiniz)
  7. Pirincin üzerine suyunu (yada etsuyunu),  her yerine eşit gelecek şekilde koyup,tuzunu da ekleyip  tencerenin ağzını kapatıyoruz. Kısık ateşe alıp pişmesini bekliyoruz.
  8. Pirinçler pişince tencereyi biraz dinlendiriyoruz, kaseyi düzgünce çıkartıp, üzerini maydanozla süsleyebilirsiniz. Afiyet olsun...



7 Ekim 2016 Cuma

Pasta Çalışmaları



  Bu pastayı güzel kızımız Sinemis için yaptım. Annesi yaptığım pastaları beğendiği için benden Sinemis'in doğum günü için pasta yapmamı istedi. Elimdeki malzemelerle böyle bir pasta çıkardım. Kişi sayısı dolayısıyla iki katlı yaptım. Arası çikolatalı ve muzlu, keki kakaolu idi.


   Bu da pastanın üstten görüntüsü. Pasta yapmaya Sinemis ve annesi Serpil sayesinde yapmaya başladım desem yalan olmaz.


   Yukarıdaki pastayı ise arkadaşlarımla birlikte yaptığımız gün için hazırlamıştım. Evdeki malzemelere göre yaptım yine. Üzerinin beyaz kremşantili olup arasındaki pastacı kremasının çikolatalı olması kakaonun bittiğinin son anda farkına varmış olmasındandır. Tabii ki eksikleri var ama neticede ben pastacı değilim, bu işte daha çok yol katetmem gerekiyor.


   Bu da meyveli pastamızın yandan görünüşü. Damla çikolata, fındık çakıltaşı, çilek, kivi ve kiraz kullanıldı. Belki size de fikir verebilir.



    Bu pasta ise yine kızımın arkadaşı, Yaren için yaptığım pastaydı. Sinemis'in pastasını yaptığımda o da tesadüf bizim evdeydi annesinden beni aramasını ve onun için de pasta yapmamı istemesi ile oluştu. Bu pastada sıkma torbasının değişik başlığını kullanma fırsatını buldum. Bu sayede yaprak şeklini yapmayı da öğrenmiş oldum.
   Eksiklerimle hatalarımla yaptığım bu pastalar da bloğumda yer alsın istedim. Bloğu gezdiğimde yıllar öncesinde paylaştığım resimler bana nasıl kendimi geliştirdiğimi görmemin yanında unuttuğum hatıraları da yeniden hatırlamamı sağlıyor. Velhasıl kelam bu resimler azıcık sizin içinse çokça benim için paylaşılıyor, bilginize...

5 Ekim 2016 Çarşamba

Kabartma Tozlu Poğaça (Mayasız Poğaça)



 Merhabalar arkadaşlar,
 Uzun bir aradan sonra okulların da açılmasıyla ilk tarifim poğaça olsun istedim. Hem de öyle mayalı ve zaman gerektirenlerden değil, kısa sürede hazırlanabilen lezzeti de garanti olan kabartma tozuyla yapabileceğimiz yerken ise mayalı poğaçayı aramayacağımız bir tarif olsun.
Bu poğaçaları sade yapabileceğiniz gibi, benim gibi içini patatesli yada başka malzeme kullanarak da yapabilirsiniz. Ben patateslisini tercih ettim, ilk yaptığımda poğaçaların nasıl olacağı konusunda çekincelerim olduğu için, iç harcı olsun pişmesinde bir sorun olmasın ve patates de diğer bütün hamurişlerinde yaptığı gibi benim bu güzel poğaçalarımı da yumuşatsın diyerek tercih ettim. Nitekim sonuç beklediğim gibi oldu, tabi sonraki denemelerimde içsiz sadesini de tercih ettim, onlar da güzeldi fakat favorim yine patateslisi oldu.
Deneyin efendim, yine memnun kalacağınız kolay bir poğaça bu. Üstelik katı yağ içermiyor daha ne olsun :)

Malzemeler;

  • 1 su bardağı yoğurt (oda sıcaklığında)
  • 1/2 su bardağı sıvıyağ
  • 1/2 tatlı kaşığı tuz
  • 1 paket kabartma tozu
  • 4 yemek kaşığı yoğurt yada süt kaymağı (hazır yoğurtların kaymaklı olan kısmı bile olur, olmasa da olur aslında ben vardı kullandım)
  • 1 yumurta (sarısı üzerine)
  • 3,5 su bardağı kadar un (unu her zamanki gibi kontrollü kullanın)
İç Harcı için;
  • 4 patates (haşlanmış)
  • 2 kaşık sıvıyağ
  • 1 minik soğan
  • bir tutam maydanoz yada istediğiniz başka baharatlar
Üzeri için;
  • Susam
  • çörekotu




Yapılışı;
  1. Yoğurt, kaymak, yumurta akı, sıvıyağı yani bütün sıvıları karıştırma kabında çırpalım.
  2. Tuz ekleyip, azar azar un ilave edelim, kabartma tozunu ekleyip, un eklemeye devam edelim. Hamur ele yapışmayan bir hal alınca yoğurmayı bırakıp hamurun üzerini örtüp iç harcını hazırlamaya başlayabiliriz.
  3. Patatesleri rendeleyelim. Kuru soğanı minik minik doğrayıp, biraz svıyağda iyice öldürelim. Rendelediğimiz patatesleri ekleyip tuzunu ekleyebiliriz. Şöyle bir karıştırıp ılımaya alırız.
  4. Bu arada maydanozu ince ince doğrarız, patateslere ekleyip karıştırırız.
  5. Hamurdan cevizden çok az büyüklüğünde parçalar alırız yuvarlarız. İçine bir tutam patatesli harçtan koyup altını iyice kapatırız. Yağlanmış tepsiye dizeriz.
  6. Yumurtanın sarısına çok az sıvıyağ ekleriz (sıvıyağ üzerini daha parlak yapmaya yarar)
  7. Fırça ile sürüp üzerine çörekotu ve susam serperiz. 180 derecede üzeri kızarıncaya kadar pişiririz. Afiyet olsun.